Dul Sema Yatakta Tecrübesini Konuşturdu
Dul Sema Yatakta Tecrübesini Konuşturdu
Slm arkadaşlar, ben Aziz, 26 yaşındayım. Ben de başımdan gecenin bir olayını anlatmak istedim. Olay bu yaz gerçekleşti. Malum yaz ayı tatil ayı. Bu yaz tatilimi farklılık olsun diye Alanya yerine Avşayı tercih etmekle başlattım ve hiç hesapta yokken bindim vapura, gece 1100'de Avşaya vardım. Tamamen o gün (Cuma) öğlen karar vermiş bir olaydı, hani iyide oldu. Kendime uygun güzel şirin bir pansiyon buldum. www.istanbulunkizlari.com Geç olmasının nedeni ile tabi günün yorgunluğu da var, belirtilerin devam etmesi beş dakika sonra uyumuşum. Sabah erkenden kalkıyorum. Temiz havayı ve güneşle denizle başlamayı düşleyerek havlum ve gözlükmü alıp doğru denize gittim. Ben hızlanmayı sevmem, doğal olarak pansiyonlardan biraz uzunluğu bilen bilir tepedeki güzel restoranın biraz bozulması gidiş, sahile indim. Denizin tadını çıkarmak için, biraz uzun tutup sabah 0830'a kadar dayanabilirim. Çıkınca da havlumu serip uzandım. Güneşin de tatlılığı sayesinde uyuyakalmışım. Uyandığımda hemen yanıbaşımda iki havlu ve çantalar vardı. Ne yalan söyleyeyim, ilk kendi aksesuarlarıma bakındım. Telefon, sigara ve çakmak, her şey yerli yerindeydi. Peki bu havlular kimin derken, havluların sahipleri sudan çıktılar ve bozulmaya başladılar. Biri 40 yaşında Sema hanım, diğer kızı 18 yaşındaki Esin. Selamlaştık, “Merhaba”, “Merhaba”. Esin hanımın tatlı bir sesi vardı, “Sanırım siz de benim gibi kalabalıktan hoşlanmıyorsunuz? dedi. Ben de sadece, “ Evet. diyerek cevapladım ve derslere gittim. Çünkü öğle vaktinin bir kısmıydı ve kahvaltı şartıydı. Denizden çıkınca onlarında toparlandığı görüldü. Ben de toparlanıp yola koyuldum. Arkamdan neşeli tatlı bir ses ile Sema hanım, “Beyefendi sigaranız” deyince geri döndüm. Bu kibar yaklaşıma aynı kibarlıkla karşılık verebilmek için onların parçalarını alma kararı satın aldım. Yolda doğal olarak sohbet etmektedir. Ben hücrelerinde Semanın kızı Esinin kalçalarından al, istemdışı kas hareketi bu olsa gerek. Tabiki belli etmemek lazımdı bunu. Sema hanımı dul olduğunu, oğlu 9 yıldır kızıyla başbaşa gördüğünü falan anlatadursun, ben önümdeki doğasını harika izlemekten Herşeyi yanlış anlıyordum ???? Derken pansiyonuma kapandı ve ben ayrılmam olması, bu Pansiyonda kaldığımı falan söylerken, Sema hanım, “ Ya aslında biz pansiyonumuzdan şikayetçiyiz, sizi nasıl? diye sordu. Ben de 'Gayet şeker bir pansiyon' olduğunu söylemiştim. Sema hanım, “ Acaba yer misiniz? diye sordu. Ben de, “Onları sorayım mı? " dedim. Sema hanım “Olur. dedi. Ben, “Olur da, nasıl haberleşeceğiz? ” deyince cep numarasını verdi. Ben de benim numaramı verdim ve ayrıldık. Pansiyon yetkilisine sordunuz, “Boş odanız var mı? diye. O'da bana, “ Var ama en üstteki teras kat var, orası normalev ve gecesi 100 TL. dedi. Pazarlıkla 80'e düştüm ve Sema hanımı arama durumu olduğu gibi anlattım. Öğle yemeğinde buluşma, Sema hanımla bizim pansiyona geldik. Pansiyoncunun da güzel fikri ile maceramız başladı, “Bilader sen ayrı bir kişiye 50 lira veriyorsun, madem bunların kârn, 2 odalı teras, geç yanlarına, sonuna kadar öde, kalanlarını ödesin, hem bana da boş oda yaratmış olursun! dedi. Ben tam kırmızı gidecekken, Sema hanım benim fikrimi dahi almadan, “Evet, Aziz beyin odasını iptal edin, O da bizde kalacak. ” deyince şok oldum ve sessiz kaldım. Odaya akşam üzeri anca yerleştik ve kişisel muhabbete. Esin 2130 gibi eğlenmeye gitti ve biz Sema hanımla başbaşa katıldı. Sema hanımın açtığı ufak rakıyı bitirmek üzereyken, bana, “ Radyo falan yokmu burada? diye sordu. Ben çevreye bakındım ve “ Yok, ama telefonumda yeteri kadar parçavar. " dedim. Aldı telefonumu eline almaya başladı ve “Bu kötü, bu kötü, bu kötü” diye parçalarının kırılmaya başlaması. Ferhat Göçer'in Cennet parçasında durdu, “Bu güzel. dedi. Parçayı dinlerken, “Ama sen de çok kabasın Azizcim” deyince, ben ikinci şokumu yaşadım. 10 saat önce tanışmıştık ve hanımlardan beylerden, ciğim cığım lara mevzu gelmişti. “Neden kabayım? diye sordum. Cevap neşeli şıktı, “ Bu parçada insanın karşısındaki bayanı dansa kaldırmazda ne zaman kaldırır? ” dedi Ben de mecburen dansa kaldırdım ve film başladı. Parça tekrar açıldı ve dansa devam edildi. Artık bizim tasarruflarımız ve hissettirmeden ellerimizin hassas noktalara kayması ile şekilleniyordu. En son Semanın kalçalarını avuçlarında hissettiğikten sonra kendime geldiğimde, yatakta yarı çıplak sevişiyorduk. Sema benim penisimi ağzına bilmiyordu. Tanrım bir günde bunların refahı bilseydim son 5 yılımı Alanya yerine burada geçirirdim gücü ve güzel hatlara sahip bir bayanın penisimi emmesinin yaşadığı mutluluğu yaşadım. Sema da ben de çırılçıplaktık artık ve geri dönmek çok zordu. Sema, “Hadi birtanem, 1 yıl olduğuna girmeyeli, dayanamıyorum, bitir artık şu işi, söndür amcığımın yanmasını! ” diyerek beni üzerine aldı ve penisimi tutup amcığına dayadı.Harika bir sıcaklıktı bu. Sanki ilkkez ortaya çıkıyor gibi hissediyorum ve yenice yüklendim. Semadan tatlı ama acıdan kaynaklanan bir, “Ahhh” duyduktan sonra, yavaş yavaş git gellere başladım. Birkaç dakika sonra Sema üzerime çıktı ve sekste tecrübenin ne demek olduğunu gösterdi. Yaklaşık 45- 50 dakika boyunca sikişte, 3 defa boşalan bende hal kalmamış ve artık sadece sırt üstü uzanıyordum. Ama Sema daha yeni başlamış gibi, “Hadi aşkım birdaha, birdaha” deyip penisimle oynuyordu. Ne zaman uyuduğum uygulamaları ama ne zaman uyandığımı neşeyle iyi anlıyorum. Esin açma kapağını açtık, bize baktılar, benim güncellemeleri farkedip iyi geceler deyip kapıyı kapattılar. Ben halihazırda ne olduğunu anlamamıştım. Odadan çıktım Esinin görünümüne yöneldim, ışık açıktı. Kapıyı izliyor, yürüyordu. “Gelmemi istermisin? diye sordum. Kibarca reddedip, “Hayır. Belki tatilimizin son günü, ama belki” dedi. Peki sizce Esini siktim mi? Evet dersem koca bir yalan olur. Hayır derste aynı şey geçerlidir. Son gece çok ama çok sarhoştum, ama ortaya çıktığımda Esinle aynı yatakta ve çırılçıplaktım, ama hiçbir şey kalmıyor. Bu arada Sema ile 1 yıldır buluşuyoruz ve sikişiyoruz, onun haftasonunu onunla yapıyorum. Esin Ekim ayında evlendi, arada Semada rastlıyorum. Kalçalarını sıkıp okşamaktan ileri gidemedim. Esine, “Son gece ne oldu, bilmek istiyorum? diye onu soruşumda, “Bilme! Bilince ne olacak? “deyip geçiştiriyor. Ne olursa olsun, Esini sınıflandıramıyorum