Tatilde Sikilmekten Denize Giremedik
Tatilde Sikilmekten Denize Giremedik
Selam ben Sasha(Saşa). 22 yaşında, güzel ve alımlı bir durumda( daha iyi durumda kadınım diyelim, çünkü bakireliğimi kaybetmişti çok oldu!). Annem Rus, babam Türk. İzmirde doğdum büyüdüm. Rusyaya dedemi ve kuzenlerimi sık sık ziyarete giderim. İzmir'de üniversitede okuyorum. Çok fazla erkek peşimdedir. Her gittiğim yerde o kadar çok içki ısmarlayan, görünüşte çalışan erkek oluyor ki, kız arkadaşlarıyla iki çift laf konuşmuyoruz. Kız kardeş Pınar ve Selinle yaz tatile çıkamadığımız için, bu yaz üç kız erkenden Bodrum'a gitti. Haziranın ilk haftasıydı, 10 gün kalacaktık. İlk gün ayrılmak istenen, otelden ayrılıp şehre indik.https://www.anadoluyakasigirls.com Alışveriş falan derken, yemek için bir Cafeye girdik. Cafenin sahibi garsonu başka ürünler üretip, benimle kendi ilgilendi. Alışkınım böyle numaralara. Adam 35 yaşında, pis sakallı(hiç sevmem), kendince spor yapmış, seksilikten uzak bir tip. Yukardan göğüslerime bakıyorum, ama nereyeyse eğilip eğilebilir bakacak, utanmazın teki. “ Siparişinizi alıyım. dedi, biz de dedik. Gidiyor, yine geliyor, yapışkan şey, yok, “Sizin kola çıkıyor? Ayran mı? Ayağına kendine meme zifayeti resmi olarak gösteriyor. Pişman oturduğumuza. Neyse ki anahtarımızı kaçırmamaya çalışıyoruz. O sırada yan masada genç bir adam (Salih) gördüm, en fazla 28-29 yaşlarında, yanmış seksi bronz bir teni var. Durumunun değiştiği varsayılıyor, göz göze geliyoruz. Kalktı masamıza geldi, Cafenin sahibinin duyacağı şekilde, “Kızlar sizi başarısızlığa uğratmadı, neden aradınız? Sizi almaya gelirdim! dedi. Ben de oyunu hemen okudum ve devam ettim, “Telefonumu orada unuttum, o yüzden arayamadık” dedim, bizimkilere göz kırptım, onların da hijyeniklar durumu. Derken masaya geçtik, sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi, hep beraber sohbete başladık. Adam hem seksi hem kültürlü, bir anlatıyor ağzımız açık onu dinliyoruz. Bu arada Cafenin sahibi birdaha masamıza uğramadı. Bir saat falan kaldık, yemekler bitti, kahveler içildi. Salih anlatıyor, biz gülüyoruz, onu dinliyoruz. Çok keyifli bir adam. Ve ben ona göz koydum! Salih anlatırken elleriyle dizlerimizi sürdürüyor, ama öyle kibar ki, rahatsızlanmıyoruz. Derken, “Hadi kalkalım buradan, sizi içmeye götüreyim! dedi. Biz de, “Olur! dedik. Salih benle ilgilenmeye başladı, ama diğer kızları da ihmal etmemeye devam ediyordu. Yolda bize, “başkalarının iki arkadaşı var, bu akşam buluşacaklardı, onların da yer aldığı, hemOnları satmamışım” dedi. Biz de, “Tabii ki! dedik. Telefon etti, kibar konuşuyordu, “Yanımda kızlar var, nezih giyinin ayıp olmasın! ”demeyi ihmal edilmedi. Bindiğimiz Jeep bir sokak başında durdu, Salih kornaya bastı, arkadaşlar sakin bir şekilde geliyorlardı. Biz kızlara baktık, gelen adamlar en az Salih'e kadar hoştular. Arabaya bindiler, arka koltukta 4 kişi sıkışmıştı, ama kızların hiç şikayeti yoktu, 4'ü de gülüyorlardı. Adamlar çok seksi kokuyorlardı. Salih te kokuyu yaşamıştı ki, bana, “ Torpido gözünü açar senin hayatım? dedi. Açtım. Çok kaliteli bir parfüm piyasaya sürüldü. Birkaç kez sıktı boynuna ve göğsüne. Kokusu bana geldiğinde kendimden geçtim, çok tuhaf bir kokuydu. Zevkten ona gülümsüyordum. Şişeyi tekrar bana verdi, yerine koydum. Biraz sonra bir gece kulübünün önünde durduk. Valeye arabasının anahtarını verdi, “Patronun park yerine koy, büyük olasılıkla taksiyle mümkünüz! dedi. Kulübe girdik. Müzik gürültüsümüş gibi bangır bangır. Herkes kopmuş. Dikkatler bize çevrildi. Yanındaki birçok erkek karıyı kızı unutup beni kesmeye başladı. Neyse ki Salih var diyordum derinlemesinen. Bu arada bizim kızlarımız kendi aralarında Salih'in gelen arkadaşlarını paylaşmışlar. Piste çıktılar, hemen dans etmeye başladılar. Çantalarını bana verdiler, biz Salih'le masaya oturduk. Oldukça kuytu, karanlık bir masaydı, zordu, ama biz pisti kolayca göremiyorduk. Salih garsonu topladı, 'Masayı donat! ' gibi bir işaret yaptı, sonra da kızlarımız işaretleyip, “Kızlar benimle, rahatsız eden olursa müdahele edin hemen! dedi. Garson lisansıce beni seçti ve “Sonunda yalnız kalabildik” dedi. Ben zaten kendimde değildim, iyice kopmuşum, öptükten sonra direkt kucağına oturdum, onu resmi olarak yiyordum Ne kadar süre geçmiyordum, biz yerken bizimkiler ayakta kalmışlar, ama bizi rahatsız etmemek için ses etmemişler. Garsonun sesiyle döndüm, kızları Salih'in kucağından kalkıverdim. Kızlar gülüyorlardı, ama onlarda da kopmuşlardı, herkes yemeye başladı. Salih heryerimi okşuyordu, ben de onu okşuyordum. Aletini görmek, pantolonundan kurtulmak, ama herkes içinde yapamadım. Bir saat kadar kulüpte, sonra ben, “Artık gitsek? " dedim. Salih'in üzüldüğünü farkettim. Bir öpücük kondurdum, “Aptal gece daha bitmedi! " dedim. Kızlarla toparlandık, Pınarın bütün düğmeler kopmuş, Selinin etek külodunun içine girmiş, herkese dağıtmış yani. Düzelttik kendimize kapıya doğru yürüdük. Salih hesabı ödedi. Taksiler geldi. 3 ayrı taksiye bindik, ama hepimiz Salih'in evine gittik Woow! Ev değil saray. Otelimizden safraşimdilik. Kocaman bir havuz. Çok güzel bir manzara. Eve girdik. Müzik açtı Salih, bana katılıyor. Loş ışıkta dans etmeye başlıyor. Aletini hissetmeye başladığımda göbeğimde. Utandı, “Afedersin, beni çok teşvik ediyorsun, kendime engel olamıyorum! dedi. “Engellenmek zorunda değilsin! " dedim. Bu arada yukardan deli gibi inleme sesleri değişmeye başladı. Gülümsedim. Salonun diğer ucunda Selinle erkeği dans edip dağüyorlardı, yani ki bu sikişme sesleri en hızlımız olan Pınardan'a yöneldi. Selinin hiç götürdüğü yoktu. Ben de aldırış etmemeye karar verdim ve dansa devam ettik Dans ederken Salih'in kokusu bana sürekli aynı şeyi düşündürüyordu, onu çıplak gördü. Onun üst kısmını soymaya başladım, Salih te kibar bir şekilde benim üst kısmımı soyuyordu. O pantolonla, ben sütyen etek, vücutlarımızı bir arada tuttuk, öyle dansa devam ettik. Popomu avuçlamak istiyordu, ama sanırım beni ürkütmemek için eller belimden aşağı indiremiyordu. Ellerini arkadan tuttum, aşağı popoma indirdim ve kulağına, “Seni istiyorum! " dedim. Beni kucakladı ve salondan havuz başına taşındı, kalıcılığın üstüne yatırıldı. İçeri gitti şampanya ve kadehlerle geri geldi. Ay ışığı altında çok romantikti. Şampanyalarımızı yudumladıktan sonra ben sütyen, etek ve külottan kurtuldum. Salih de pantolon ve külodunu çıkardı. Aletini gördüm, o anda nefesim kesildi. Büyük bir bira kutusu kadardı. Elimi uzatıp tutmak istedim, yetişemeyince o tutturdum ve inanamadım. Elim aletini sarmıyordu, okdar kalındı. Ne hissedeceğimi bilemedim. Sadece makinenin ağzınıma toplayabildim, ama yine de yalamak üzere Kendime çektim, Salih çok heyecanlanıyordu. Siki ağzımda kalp gibi atıyordu. Onun bu heyecanı tuhaftı, sonuçta bu yaşadığı kadar böyle yarası olan bir erkek, ilk defa sikişiyor. Erkeğimin sikini emmeye devam ediyor, ama şimdi de onu başlatıyorlar, hemde her şeyden çok. Parçaları açmadan önce biraz amımı yaladım. Zaten pil bitene kadar külodumu en az beş kez ıslatmıştım, bir odamı yalayınca, kalan sıvılarımı da boşaldım. Artık beni sikişmesini, “Aşkım sok sikini içime, sik beni! dedim, ama ses tonum biraz kadınsı biraz çocuksuydu ve Salih'in eli ayağına dolandı. O kadar heyecanlandı ki, liseli genç çocuk sanırsınız. Koca sikini tutup amımın deliğime dayanınca beni de bir heyecan sardı. Sikinin sanırım, erimiş bitmiş amıma çok rahat girdi, ama özünde kalınlaşıyordu. Beni belimden tuttu, nazik olmaya, beni incitmemeye çalışıyordu. “ Aşkım tut beni sok hepsini, hadi, geberiyorum burdan heyecandan! " dedim. Salih, "Oyuncak bebekten hoşlanmam, kırılmam, sok amıma, amım yandı bitti senin için!" diye sordu. " dedim.Salih belimden kavradı, beni hafifçe kaldırdı, sonra yavaş yavaş sokmaya başladı. Biraz acıyordu, ama umurlar yapılıyor. Sonra biraz daha, biraz daha derken hızlandı, o geniş yarası bir anda amma öyle bir gitti ki, transa geçtim birden, kasılmaya başlandı. Amım yırtılmış gibi acıyordu, kıvranmaya başlamıştı, ama bir yandan da amından sular fışkırıyordu. Salih beni bırakmıyordu, ama hareket etmiyordu. Hızlı hızlı nefes almaya, kendime dönmeye başladığımda, “ Hadi aşkım, devam et, sik Sashanı becer, sert becer ama! diyemiyordum. Canım inanılmaz derecede yanıyordu, ama işin zevkinde bir tuhaftı. boşalmadan beni bir saate yakın aynı yerde sikti. Ben de dayanacak güç kalmadı, sürekli işliyor gibiyim, zevk sularım çeşme gibi akıyordu. “ Yeter aşkım, nolur biraz dinlenelim! " dedim. O da beni kaldırdığı gibi kucakladı ve dağıtarak taşıdı. Sandalyeye bıraktı, “Yiyecek şeyler iyi gelir! dedi. Dolaptan kahvaltılık türü şeyler ortaya çıktı, aradan birazdan Pınarla Erdal da geldi, “ Acıktık! diyerek. Onlar da çıplaklardı, loş ışıkta Pınarın göğüsleri parlıyordu, sanırım Erdal Pınarın göğüslerine boşalmıştı. Sesimizi duyan Selinle Yakup bize katıldı. Yakup lambayı açınca, Pınarla Selinin göz yuvalarından çıkacak olan Salih'in sikini yerlisi. Bana baktılar, der gibi nasıl alabildiler. Hepimizin sandalyelerde yemeğimizi yerken sohbet başladı. Hepimiz çıplağız, ama o ilk yoğunluk yerini kahkalara bıraktı, hepimizin arkadaşlarının benimle sıkine dokunarak şakalaşıyorduk. Kızlar bir ara yükselenler, Salih'in sikini kendi bilekleriyle karşılaştırdılar. Selin bir de utanmayıp, Salih'e, “Bizim kızı sikerek öldürmek sakın! ” falan diye dalga geçti. Pınar ise, “Ya aklım almıyor, bu kız bu yarağı nasıl alabildi? İlgilendiğiniz! dedi. Ben de ayaktayım Salih'in önünde domaldım. Salih'in yarak beni öyle tarafa hemen ayaklandı. Ama çekiniyordu, herkesin önünde beni sikmek istemiyordu. Hemen doğruldum, Salih'i dudaklarından öptüm ve herkesin duyabileceği bir şekilde, “Aşkım beni siker mi? ” dedim, yine o hem kadının hem çocuksu ses tonumla ve görüntülü domaldım Salih'in artık mutfaktaki diğer insanların kullanıma sunulması, deli gibi bir heyecanla arkama geçti. İkinci kez olacağı için busefer daha kolay alırım sanıyordum, ama yanılmıştım. Dev gibi bir yarak bu, ikinci üçüncü farketmiyor. Bir anda açıldımıma, hiç gelişmeden, ölüyorum sandım. Salih hemen sikmeye başladı ve ben onu azaltmak için( biraz da kızlara hava atmak için) ağzıma gelen söylüyordum, “ Sikicim, aşkım, bebeğim, erkeğim, amımı dağıt, sik beni! ” diye gelirse ne gelir. Ve yine deli gibi amımdan zevk suları fışkırtıyordum. Bu arada biraz alışmaya başlamıştım. Pınarla Selin de yükselenler ve masanın diğer yanlarına domaldiler, bizi izleye izleye kendilerini siktirmeye başladılar. Hepimiz inliyoruzAradan yarım saat falan geçti, ilk boşalan Erdal oldu. Erdal Sikini çıkardığı gibi, Pınar açılan ağzını açtı, Erdal da aynı pørnø filmlerdeki gibi Pınarın ağzına dönük fışkırttı döllerini açtı. Birazdan da Yakup titreyerek Selinin içine boşaldı. Ben dahil herkes boşaldı, ama Salih yine boşalamadı. Kafamı çevirip Salih'e bakıyordum, “ Boşal sevgilim, patlat içime! ” diyordum, ama nafile. “Olmuyor, boşalamıyorum! diyerek amımdan çıktı. Salih'e, “Neden boşalamıyorsun? Benim yüzümden mi olmuyor? Sorun ne? " dedim. “Sanırım sana aşık oldum, çok heyecanlanıyorum, boşalacak gibi kadınların geri gidiyor! dedi. Sarıldım öptüm, onu oturttum ve sikini sıvazlamaya başladım. Yalamaya, okşamaya kaptırdım, çok zevk alıyorum, o da kendinden geçiyordu, onu teşvik edici konuşuyordum, taşaklarını bile emdim. Birazdan iyice sakinleştiği bir anda, “ Geliyorum! dedi ve fışkırmaya başladı. Yüzüme gözüme geldi dölleri. Hemen sikini ağzıma aldım. Titriyordu, deli gibi boşalıyordu, ama bitmiyordu bir türlü. Ağzım doldu, nefes alamaycak gibi oldum, öksürerek ağzımdakileri mecburen yere tükürdüm. Herkes bizi izliyordu ve birbirlerinin amını sikini okşuyordu. Onlar da çok büyük zevk almış gibi görünüyorlardı bu seyirden. Daha sonra sevgilisini alan, uyumak için bir köşeye çekildi. Sabah uyandığımızda kimse giyinmemişti. Hepimiz çıplak geziniyorduk. Çıplak kahvaltı yaptık, havuza girdik. Bol bol eğlendik, ama sırasında sikiştik. 10 gün boyunca evde ve havuzdan kalıcı olmak. O kadar çok sikti ki Salih'im beni, denize bile giremedik. Olsun, havuz da yeter. Salih'le halen birlikteyiz, sanırım bizimkisi aşk ???? Hoşçakalın, iyi seksler!